Başlıktaki soru, sistemi rayına oturmuş, siyasetin hukuk
zemininde yürütüldüğü herhangi bir ülkede son derece
abestir.
Zira, demokrasilerin parlamenter sistemlerin temel taşı olan
seçimlerin kuralları hiçbir tartışmaya yer vermeyecek şekilde
belirlidir. Seçimden seçime değişmez. İktidardaki partiden partiye
hiç değişmez.
Ancak Türkiye’de süreç böyle işlemiyor...
AKP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim
tarihini açıklamasının ardından Yüksek Seçim Kurulu da 1 Kasım
hazırlıklarına başladı. Ve AKP kongresine göre bir takvim
yaptı.
18 Eylül’de milletvekilleri listeleri YSK’ye verilecek. Ve 1 Kasım
seçimleri için en önemli ivme aşılmış olacak.
Gelin görün ki sokakta hangi partiden kimin aday olacağı, seçimleri
kimin kazanacağı gibi sorular, ikinci planda. Pek çok kişinin ilk
sorusu şu oluyor:
“Bu seçimler gerçekten yapılacak mı?”
Başlangıçta kimi kişisel hassasiyetlerin sonucu bu tür sorular
geldiğini düşündük. Ancak sistemli olarak ilk soru bu olunca
doğrusu seçim için değil, demokrasimiz için kaygılanmadan
edemedik.