Aralık 2010’da başlayan “Arap Baharı”nın ardından Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle yaşanan gerilimli yılların yerini gidip-gelelimli yıllar alıyor.
Ankara’daki hava şu:
“Normalleşme” sırası Suriye’ye geliyor!
Suudi Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Libya ile başlayan yakınlaşma bir anlamda domino etkisi ile devam ediyor.
Dün Hürriyet’te Nuray Babacan, Milliyet’te Ayşegül Kahvecioğlu imzalı manşette yer alan haberlerin içeriği son aylarda açılan diyalog kapılarının daha da aralanacağını gösteriyordu.
Erdoğan’ın AKP yönetimiyle paylaştığı ifade edilen bilgiler şöyle:
- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar İsrail’e gidecek. Ardından da Erdoğan.
- Bu süreçten Filistin de bilgilendiriliyor. Olumlu karşılık alınıyor.
- Ermenistan’la ilişkiler Azerbaycan’la koordineli olarak geliştirilecek.
- Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri iftar için İstanbul’a gelecek.
- Suudi Arabistan’la ilişkiler Erdoğan’ın ziyareti katına çıkarılacak.
Bu tabloya bakınca sanki yeni bir iktidar geldi de son 10 yılın yanlışlarını düzeltmeye çalışıyor!
Bu haberlerin ardından, “Devamı var mı” diye yokladık, Suriye çıktı.
Saray’da bu ülke ile nasıl yakınlaşılacağı yönünde ön hazırlık yapılırken akla ilk güvenlik gelmiş. Ancak buradan başlanmasının on yıllık savrulmayı toparlamaya yetmeyeceği kanaatine varılmış. Bunun üzerine daha “insani” alanları da içeren bir diyalog arayışına girilmiş.