Terör örgütleri en büyük etkiyi propaganda gücünden üretir. Eğer bir terör örgütü hedef ülkenin gündemini belirleyebiliyorsa, siyasetine yön verebiliyorsa hedeflediği amaca adım adım yürüyor demektir.
PKK’nin en güçlü olduğu dönemlerde, silah, militan, bütün unsurları bir araya getirildiğinde yüzde 60’la propaganda ilk sırada geliyordu.
Hafta sonu art arda gelen şehit haberlerinden sonra iktidarın iki gündemi oluştu:
- Teröre lanet okuma.
- Terör üzerinden muhalefete meydan okuma!
Her ikisinde de son derece hazırlıklı olduğu, önceki söylemlerinin üzerine fazla bir şey koymadan devam ettiği görülüyordu.
Şunu net olarak ifade edebiliriz:
İktidar ve ortakları terörle mücadeleyi her şeye bulaştırarak yerel seçime gidecekler!
***
CHP, iktidarın bu planının bir parçası olmayacağını ilan etti. Özgür Özel, terörü ortadan kaldırmak için ortak bildirinin bir yöntem olmadığını ifade etti, iktidarla aynı metnin altına imza atmayacağını duyurdu.
Sağduyulu bir iktidar böyle bir söylem karşısında, “Bizim amacımız terörle mücadele” der, muhalefeti milletle baş başa bırakabilirdi. Sağduyu bu iktidarda ne gezer! CHP ortak bildiriye imza atsa da atmasa da hazırlamış olduğu şablona göre hareket edeceğini gösterdi. 14- 28 Mayıs öncesinde CHP’nin “Yine Baharlar Gelecek” videosunun içine terör örgütü yöneticisini de monte edip bunu meydanlarda gösteren bir iktidar 12 şehidimizin ardından da demeç bombardımanını sürdürdü.
Dün bu köşede Diyarbakır gözlemlerimizi paylaşmış, HÜDA PAR’ın iktidar tarafından özenle büyütülmekte olduğunu yazmıştık. Aynı gün partinin genel başkanı Meclis kürsüsünden PKK söylemlerine rahmet okutarak federasyon, eyalet her şeyin konuşulmasını istedi. Bahçeli bunu görmezden gelip Özel’e saldırmayı tercih etti.
İktidar denklemi şöyle kurmuş görünüyor:
CHP’nin karşısına MHP’yi, DEM’in karşısına HÜDA PAR’ı koymak. Tepeden çatışmanın seyrine bakıp seçimlere gitmek!
Bütçe görüşmelerinin sonuna doğru yükselen bu tartışma, A4 kâğıda yazılan bildiriye imza atma-atmama arasında derinleşti. Terör örgütlerinin en çok C4 patlayıcısı kullandığını anımsatıp iktidara seslenelim:
C4’le mücadele A4’le yapılmaz!
Bu tartışma ortasında bütçe ve ekonomi de geride kaldı. Ekonomiyi “nas”la düzlüğe çıkaramadınız, terörle mücadeleyi de “yas”la ve muhalefete saldırarak çözemezsiniz.