Dünya gündeminin ana konularından biri Sudan’da halkın aylar
süren gösterilerinden sonra, askerlerin 30 yıl önce darbe ile gelen
Ömer el-Beşir yönetimini devirmesi... Halk,
darbeciyi deviren darbe yönetiminin de gitmesini istiyor. Ön sırada
kadınlar var.
Cezayir’de Devlet Başkanı Abdülaziz
Buteflika’nın yine halkın yığınsal gösterileriyle
adaylıktan uzaklaştırılmasının yankıları sürerken, Sudan’dan gelen
haberler, her şeye karşın halkın gücünü ortaya koyuyor.
Diktatörlükler ne kadar güçlü görünürse görünsün hiçbiri halktan
büyük değildir.
*** Sudan Türkiye’de, Uluslararası
Ceza Mahkemesi’nin hakkında tutuklama kararı verdiği el-Beşir’in
Erdoğan’la kurduğu ilişki ve Türkiye’nin
kiraladığı topraklarla ön plana çıktı.
Sudan’ın bütün insanlığa ders olacak nitelikte acı bir öyküsü
vardır. 1956 yılında bağımsızlığını kazanmasından sonra parlamenter
sistemi esas alan bir yönetim oluşturuldu.
2.5 milyon kilometrekare toprağı vardı. 35 milyon nüfusun yüzde
90’a yakını Müslümandı. 600’e yakın kabile vardı. Önde gelen
kabilelerin her biri kendini şöyle tarif ediyordu:
“Peygamber soyundan geliyoruz...”
Bu da “Yönetimde biz olmalıyız” deme hakkını onlara veriyordu. 400
kadar yerel dilin konuşulduğu Sudan’ın altı da zengindi üstü de.
Altında petrol vardı, üstünde de su. 6 bin 600 kilometre ile
dünyanın en uzun ırmağı olan Nil, bu topraklarda doğuyor. Mavi Nil
ve Beyaz Nil, Sudan’ın başkenti Hartum’da birleşiyor. O birleşme
yeri filin hortumuna benzediği için buraya Hartum adı veriliyor.
Hartum, Türkçedeki hortumla aynı anlamda.
1980’li yıllarda en güçlü siyasi ha...