Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın herkesin gözü önünde gizlice Katar’a sunulmasına ilişkin tartışma giderek duyarlı kesimlerin vicdanını kanatan bir boyut kazanıyor.
Şeker fabrikalarının eriyip gitmesine, kâğıt fabrikalarının buruşturulup atılmasına alışan toplum, tank fabrikasının da gizlice, bilinmeyen pazarlıkların parçası haline getirilmesine alıştıysa işimiz hayli zor demektir.
Konu, 20 Aralık 2018’de Sakarya Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirme kapsamına alınmasına ilişkin kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla başladı. Savunma sanayii de öteki özelleştirmeler gibi çarçur mu edilecekti?
Hakkını teslim etmek gerekirse burada örgütlü Harb-İş Sendikası sağlam durdu, konunun peşini bırakmadı.
Ulusal güvenlik boyutundaki önemi nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sorgulamaya girişince, işi gizli götürmeye karar verdiler.
Kılıçdaroğlu, bir süredir her fırsatta şunu vurguluyor:
“Tank Palet Fabrikası’nı Katar’a sattılar. Dünyada bir benzeri var mı? Bir ülke böylesine stratejik önemdeki fabrikasını satar mı?”
Erdoğan, bunu yalanlayınca Kılıçdaroğlu, kararın sayısını verdi:
“1105 sayılı gizli kararla bu işi yaptınız. Halktan neyi saklıyorsunuz?”
Erdoğan, fena kızdı. Bu yöndeki soruyu da tersleyerek yanıtsız bıraktı.
***
Arkadaşımız Mahmut Lıcalı, tartışılan kararın tam metnine ulaştı, önceki gün Cumhuriyet’te yayımlandı. Yedi maddelik karar metninin zapta geçme öyküsü de ilginç. Sendika ısrarla kiralamaya karşı çıkınca, bir kamu görevlisi gelip “Bu iş bitti. İşte karar. Fotokopisini veremem” diyor. Sendika tam metni kayda geçiriyor.
Karar tümüyle Kılıçdaroğlu’nun kamuoyu ile paylaştığı bilgileri doğruluyor.
Efendim, satış değil, kiraymış......