Terörle mücadelenin iki evrensel temeli vardır. Birincisi, terör
örgütünü halkadan koparıp tümüyle yalnızlaştırmaktır. İkincisi de
medyada, siyasette hiçbir alanda terör örgütüne moral güç olacak
bir etkinliğinin olamamasını sağlamaktır.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ikisini de yapıyor!
Terör örgütü medyada adının çok geçmesini ister. Korkunç, insanlık
dışı eylemleri de en çok bu yüzden yapar. O nedenle şöyle bir tarif
vardır; medya, terör örgütünün oksijenidir.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez seçim meydanlarında Cumhurbaşkanının
ağzından “Kürdistan” sözünü duyduk. Üstelik onlarca kanalın canlı
yayını eşliğinde. Ertesi gün de iktidarın yarı ve tam resmi yayın
organlarında yer aldı.
Erdoğan, “Kürdistan” diyene bir şey demiyor, CHP’nin bunu
söyleyenlerle işbirliği yaptığını söyleyip “CHP eşittir PKK” diyor.
Sonra da, “CHP ile işbirliği yapanlar da PKK uzantısı” diye itham
ediyor.
Herhalde terör örgütü şöyle diyordur:
“Ne çok yere uzanmışım!”
Aklı olan beri gelsin!
Ülke bütünlüğünde en hassas parti olduğunu iddia eden MHP’den,
“Bunu diyen partiye gereği yapılsın” türünden bir çıkış var mı?
Yok.
Herhalde bu konudaki görüşlerini bir sonraki seçimde ittifakı
değişirse söyleyecek!
*** Erdoğan, CHP’ye ve Millet
İttifakı’nın tüm katılımcılarına “dörtlü çete” deyip, siyaseti de
çeteleştirdikten sonra, HDP’ye dönüyor. Diyor ki:
“Kandil’le işbirliği yaparsanız yeniden kayyım atarım.”
Buradan şu çıkıyor, HDP’de...