Seçim sonrasında Ankara’nın en kara işleriyle uğraşmaktan halkla kucaklaşmayı özlemişiz. Karşıyaka’dan Ödemiş’e, Bornova’dan Tire’ye üç günlük tur iyi geldi.
Toplumun her kesimiyle temas kurmaya çalıştık, onların yorumlarını dinledik, biz görüşlerimizi aktardık. Ayrıntıya girmeden önce bir Tire güzellemesi yapalım. Tatilini İzmir’in güneyinde yapanlara deniz kıyısının yanı sıra mutlaka Tire’ye de uğramalarını önerelim. Kesinlikle pişman olmayacaklar. Ege’nin deniz tarafı masmavi bir güzellikle iç tarafı da yeşil bir okyanustur. Evliya Çelebi’nin de anlata anlata bitiremediği Tire’de Arappınarı’ndan Değirmen’e, Derekahve’den Toptepe’ye kadar bir güne sığmayacak bir zenginlik var.
Salı günü giderseniz Anadolu’nun en zengin, en renkli pazarlarından birinde bulursunuz kendinizi.
Sakın hiçbir şey almayacağım, sadece bakacağım diye girmeyin. Eliniz boş çıkmanız zordur.
***
Bizim Tire pazarında aradığınız siyaset pazarıydı.
Aradığımızı fazlasıyla bulduk.
Ciddi bir MHP kızgınlığı var. Toplumsal hafızamızın zayıf olduğu söylenir, doğrudur. Ancak MHP’nin son tutumu bellekleri tazelemiş. “Zaten eskiden de böyleydi” diye söze başlayanların çoğu devamında en az 4-5 cümle kuruyor. MHP’ye oy verdiğini söyleyip Bahçeli’ye kızgınlığını dile getirenler de vardı.
Oyunu kullanmış ama siyasete mesafeli kişilerin sözlerini Ege ağzıyla aktarmaya çalışalım:
- Ne etceseniz edin... Uzatmen gari...
- Hepiniz bir olup o saraydakini bi suduramadınız...