Hıfzı Topuz, Sabahattin Ali’yi
anlattığı “Başın Öne Eğilmesin” romanının girişinde, “Uğur
Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Sabahattin Ali’yi öldürenler
öldürdü” diyor...
Tam bağımsız, laik, demokratik, özgür Türkiye’nin kalem işçileri,
sizi unutmadık, unutmayacağız...
Siz, kışta kardelen, baharda kır çiçeği, yazda kırmızı gül,
sonbaharda kasımpatı, dört mevsim yanık karanfil gibi burnumuzda
tütüyorsunuz.
Mürekkebin yetmediği yerde bedeninizle gerçeği yazdınız...
Bedenlerinizi ortadan kaldırınca sizi yok ettiklerini sandılar, ama
yanıldılar.
Bize bıraktığınız en büyük miras mücadele ruhu oldu. Sadece
eserlerinizle değil, cesaretiniz, insan ve militan duruşunuzla
sonraki nesillerde pare pare çoğaldınız.
Yazdığınız, söylediğiniz her şey hep doğru çıktı. Çünkü siz
kimsenin değil, sadece gerçeğin peşinden gittiniz. Gerçek, zamanın
çocuğudur; siz de zamanla daha da büyüdünüz.
Sizi unutmadık, unutmayacağız...
*** Gelecek arayışımızda hep siz
varsınız. Çünkü hep yarına harç taşıdınız. İsteseniz, geleceğin
harcını karmak yerine bugünün haracını yiyebilirdiniz. Bunu
aklınızdan bile geçirmediniz.
Sırtınızı iktidarlara dayamak yerine, iktidarların yanlışlarını
ortaya çıkarmayı yeğlediniz. Bunun bedelini her fırsatta
hissettirdikleri halde hiç umursamadınız.
“Korkak bin kez, cesur bir kez ölür” sözü en çok size yakıştı.
Vatan, yaşanılan toprak, konuşulan dildir. Vatan, o toprakta ve
dilde üretilenler kadar zengindir. Öyle düşünce tohumları
bırakt...