2024’le birlikte yerel seçim gündemin ilk sırasına oturdu. Bu doğal, suni olan şu:
AKP, seçim sürecinde gerçek gündemin konuşulmaması için her şeyi yapacak.
Bunun içinde neler olmayacak ki?
Topluma korku salma olacak...
Tabanı bir arada tutmak için düşman üretme olacak...
Yargıyı bugüne kadar olduğundan daha etkili kullanma olacak...
İnsanları birbirine kırdırma olacak...
Bunların tümünün belirtilerini yeni yılın ilk haftasında yaşadık...
***
AKP’nin İstanbul adayı kim olursa olsun, onun Erdoğan’ın “kurum”sal özel temsilcisi olacağı biliniyordu; Murat Kurum oldu. Bir önceki aday Binali Yıldırım’da olduğu gibi bu kez de İstanbul’u Erdoğan-Kurum posterleri süsleyecek.
Kurum’un bütün kimlikleri bir yana bakanlığı dönemindeki tamamen ranta dayalı icraatı Saray’ın tercihini de ortaya koyuyor. Yola çıkış sözlerine bakınca depremin de seçim malzemesi yapılacağını görüyoruz. Yani seçmeni depremle korkutacaklar. Zorlanmayacaklarını biliyoruz ama birkaç slogan da biz önerelim:
- Kurum’u seçmezseniz fay hattı sizi seçecek!
- Kurum varsa faydalı, Kurum yoksa fay dalı!
- Eliniz Kurum’a gitmezse bacanız “kurum” bağlasın!
İşin kara mizahı bir yana, deprem gibi yerel-genel bütün yönetimlerin bir araya gelmesinin kaçınılmaz olduğu bir durumu bile seçim malzemesi yapabilenlerin vicdanları kurum bağlamış demektir!
Zaten AKP bugüne kadar deprem tehlikesini imar için kullandı. Örneğin kentin merkezinde ranta çok uygun eski bir bina var, “yıkılma riski yüksek” diye boşaltılıyor, amacı dışında başka bir plana dönüştürülüyor. Varoşta daha tehlikeli binalar kaderine terk ediliyor.
Asıl gündem dediğimiz konu ise çalışanların ve emeklilerin gelir durumu. Gündemde sadece maaş artışının oranı konuşuluyor.
Oysa maaş artış oranı kadar önemli olan rakam şu: