Hepimizin, gerek gördüğümüzde, ülkemiz ve insanımız için iyi şeyler yapanlara karşı takdir ve minnet duygularımızı ifade etmemiz insani bir güzellik, hatta görevdir. Benim gibi insanlar da bir konuda bazı kişiler veya kesimler hakkında takdir ve minnet duygularını ifade etmeyi gerekli görebilirler. Böyle bir durumda insan, bazılarının -kimi zaman ölçüyü kaçıran- eleştirilerine maruz kalmamak için önce neden öyle yazdığının gerekçesini belirtmek zorunda kalıyor. Ben de böyle bir girişle söze başlayayım. *** Biraz demirin filizinden başlamak gibi olacak ama yine belirteyim ki, millet olarak, birçok hasletimizin yanında, bazısı bize özgü kusurlarımız da var. Mesela fazla duygusal bir milletiz. Onun için birini sevince tam seviyoruz, kızınca da tam kızıyoruz. Öyle olunca bir daha da geri dönemiyoruz. Bunu belki kötü niyetimizden değil, tabiatımız böyle olduğu için yapıyoruz. Ama yine de birçok toplumsal sürtüşmelerimizin, kopmalarımızın derinlerinde bu duygusallığımız var.