Ara sıra belirttiğim gibi alanım olmayan konularda yazmak bana ters geliyor. “Barış Pınarı” adını verdiğimiz askerî harekât da öyle. Devletimiz, meselenin bu noktaya gelmeden çözülmesi için üstüne düşeni, hatta çok daha fazlasını yaptı. Keşke bu çabalar sonuç verseydi! Aslında –trafikten örnek verirsek- ahlâkî bakımdan savaş bir kazadır; asıl olan barıştır ya da öyle olmalıdır. Ama kaza olmaması için sizin kurallara uymanız yetmiyor; yoldaki herkesin uyması gerekiyor. Galiba uluslararası ilişkiler de öyle. Bu noktadan sonra bize düşen, bu haklı ve âdil harekât’ı ordumuzun en az zayiat ve en yüksek başarıyla tamamlaması için dua etmektir. *** Asıl söyleyeceklerime gelebilmek için bazı hatırlatmalar yapmam gerekiyor. Beşşar’ın babası Hafiz Esed, akıl almaz bir Türkiye düşmanlığıyla PKK’yı başından itibaren yıllarca destekledi. Bekaa Vadisini onlara tahsis etti ve yönetici kadro ile birçok örgüt elemanını oraya topladı; 20 yıl boyunca onları eğittirdi ve iyi yetişmiş teröristler olarak ülkemizin, halkımızın üstüne saldı.