Mustafa Çağrıcı Karar Gazetesi

Buna ‘uygarlık’ mı diyorsunuz?

Doğrudur, bilimler gelişti. Bilimlerin ürettiği teknoloji hayatı rahatlatan sayısız araçlar üretti. Sözgelimi tıp aletleri, tedavi yöntemleri, ilaçlar keşfedildi. Ama bütün bunlar oldu diye dünyada beş...

20 Eylül 2017 | 172 okunma

Doğrudur, bilimler gelişti. Bilimlerin ürettiği teknoloji hayatı rahatlatan sayısız araçlar üretti. Sözgelimi tıp aletleri, tedavi yöntemleri, ilaçlar keşfedildi. Ama bütün bunlar oldu diye dünyada beş yüz yıl, bin yıl öncesine göre daha mı az insan ölüyor? Doğrudur, dünyada daha çok besin üretiliyor. Ama bugün dünyada beş yüz yıl, bin yıl öncesine göre daha mı az insan açlık ve sefalet içinde yaşıyor? Allah aşkına söyler misiniz? Şu beş dünya patronunun parmağında oynattığı Birleşmiş Milletler, izlemeye bile dayanamadığımız yüz binlerce Arakanlı Müslüman için ne yaptı? Afrika’daki, Asya’daki her şeyleri talan edilen mazlumların, mağdurların, açların hangi sorununu çözdü? Bu toplumlara sürekli travmalar yaşatan, birbirine kırdıran, böylece sorunlarını birlikte düşünüp çözmelerine bir türlü fırsat vermeyenler, o -sözüm ona- “uygar dünya” değil de kim? Modern dünyada bilim ve teknoloji gelişti de ne oldu? Dünyanın efendileri, daha doğrusu çapulcuları beş yüz yıl, bin yıl öncesine göre daha mı az ülkeyi sömürüyorlar? Daha mı az insanı köleleştiriyorlar? O insanlar kendi topraklarından; beş yüz yıl, bin yıl önce gerçekten kendilerine ait olan, karınlarını doyurdukları kaynaklarından şimdi daha mı çok yararlanıyorlar? Onlar oralarda beş yüz yıl, bin yıl öncesine göre şimdi daha mı mutlular? *** Küresel siyaseti, küresel ekonomiyi, küresel askerî gücü gerçekleştirmeyi başaranlar küresel ahlakı, küresel adaleti, küresel merhameti geliştirecek akla sahip değiller mi? Tabii ki sahipler. Ama akıllarını oraya çalıştırmıyorlar ve hiçbir zaman da çalıştırmadılar.   Neden mi? Çünkü bütün bu bilimsel ve teknik icatları bulan çağdaş akıl hastalıklı bir akıldır. Zira -kendini farklı biçimlerde ifade etse de- Hz. Adem’den itibaren -kim bilir- belki yüz binlerce yıldır koruduğu ana karakterini ilk defa olarak kaybetmiş bir akıldır bu. İnsanlık tarihinde ilk defa varlığının hem kaynağı hem amacı olan “el-Hayru’l-A‘lâ”sından, “en yüksek iyi”sinden kopmuş, kuşatıcı insanlık değerlerini yitirmiş, çölde yolunu kaybetmiş (dalalet) bir akıldır bu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Geçmişi doğru okuyup yolumuza ışık yapmak 20 Kasım 2024 | 160 Okunma İnsan, savaş ve ahlak 13 Kasım 2024 | 111 Okunma ‘Sünneti ihya ve bid‘ati imha’ 06 Kasım 2024 | 463 Okunma İslam düşüncesinde doğa-ahlak ilişkisi 30 Ekim 2024 | 213 Okunma Bilim ve teknoloji çağında insanlığın tükenişi 22 Ekim 2024 | 47 Okunma