Hepimizin gördüğü gibi bilhassa son iki yüzyıldan beri İslâm dünyası olarak halimiz hiç iç açıcı değil. Hep bildiğimiz ama çoğumuzun bazı nedenlerle ifade etmek istemediği gerçek şudur ki, Müslüman dünya olarak –bana göre- geçmişten devraldığımız, halen de inatla sürdürdüğümüz, bu aziz dinin çağ dışı yorumundan kaynaklanan ve özellikle son yıllarda iyice görünür hale gelen derin bir ahlak sorunumuz var. Toplumsal ilişkiler, siyaset, ekonomi, hukuk vb. alanlarda çektiğimiz sıkıntıların temelinde bu sorun bulunuyor. Dinin aslî gayesi bu alanları ahlâkî yönde düzeltmektir. Zira -çok yalın bir ifadeyle- din insan içindir, Kur’an insan diliyle, insana, insanlığa gelmiştir. İnsanın antropolojik özelliği ise akıl/bilgi, inanç ve ahlak varlığı...