Öncelikle, fikirleriyle yazılarıma katkı yapan tüm okuyucularıma teşekkür ediyorum. İki okurumun geçen haftaki yazıma yazdıkları yorumlarda dile getirdikleri konular münasebetiyle aşağıda bazı düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım.
***
Kur’ân-ı Kerîm, vahyin Mekke döneminde ilkeler koydu; Medine döneminde ise İslam’ın yaşaması ya da ebediyen yok olmasının söz konusu olduğu başka bir tarihsel durum devreye girdi. Sudanlı Muhammed Taha’nın (hayatına mal olan) fikirlerini okuduktan sonra zihnimde iyice netleşti ki, en büyük sorunlarımızdan biri, ulemamızın, Medine’de gelen bazı ayetlerin Mekke’de gelen birçok ilke ayetini neshettiğini (yürürlükten kaldırdığını) savunmalarıydı.
İslam’ın üçüncü yüzyılından itibaren ulema, –mesela- Medine’de gelen savaş ayetlerinin daha önce Mekke’de gelmiş olan bütün barış ve uzlaşı ayetlerini hükümsüz kıldığını (nesh) ileri sürdüler yahut buna uygun teviller yaptılar. İmam Şâfiî’nin öncülüğündeki bu düşünce, hâkim anlayış ve uygulamayı...