İşimizi Allah’a havale ettik; çünkü biz “tatil”deyiz. İran asıllı düşünür merhum Daryus Şâyegân, “Onlar (gelişmiş ülkeler) gibi yapabileceğimiz fikri hiç aklımıza gelmedi” diyordu, bundan 44 yıl önce kaleme aldığı Le regard mutilé (Yaralı Bilinç) adlı eserinde... “Onlar gibi yapabileceğimiz fikri hiç aklımıza gelmedi. [Şöyle düşündük hep; daha doğrusu, her şeyi en iyi kendilerinin bildiği safsatasına asırlar boyu bütün Müslüman toplumları inandırmayı başaran çoğu ulemamız bizi şöyle düşündürttü:] Neyi yapmak? Bu kadar boş meşguliyetlere mi bulaşmak? Yenilik mi yapmak? Kutsal Gelenek’ten mi kopmak? Küfrün daniskası olurdu bu. Hem biz ne de olsa çabamızı nihayetine erdirmiş, tatile girmiştik...” Bu yüzden “dünyada olanlarla kafamızda olanlar arasında uçurumlar oluştu.”
Aynen öyle oldu. Müslüman toplumlar, daha İslam’ın 2. asrının başlarında İmam Azam Ebû Hanife’nin –Kur’an ve Sahih Sünnet’ten ilham alarak Müslümanların önüne açtığı akıl (re’y) yolunu, güzel ve yararlı çözüm üretme (istihsan) yöntemini bırakıp, İmam Şâfiî’nin...