En sevdiğim deyimlerimizden biridir “havanda su dövmek”. İslâm ve Arap toplumlarının Filistin davası gibi ortak meseleleriyle ilgili toplantılarındaki durumlarını bundan daha güzel anlatan başka bir söz olamaz. İslâm ve Arap ülkelerinin havanda su dövmeyi rutin hale getirdiklerini görmemek için zihin körü olmak gerekir. Bunun son örneği, bu ülkelerin, İsrail terör devletinin son vahşeti ve şimdilerde insanlık için yüz karası bir adamın elinde dünya için gittikçe tehlikeli hale gelen ABD’nin hoyrat karar ve uygulamaları karşısında gösterdikleri acizliktir. Eskiler, medreselerdeki skolastik eğitimin donukluğu, işe yaramazlığı ve saçmalığı üzerinden “Benim oğlum bina okur, döner döner gene okur” deyimini üretmişlerdi. Arap Birliği ve İslâm İşbirliği Teşkilatı gibi kurumların yaptığı da bu. Olacağına kendilerinin bile inanmadıkları; İsrail’in, ABD’nin ve dünyanın hiç inanmadığı üç beş temenni: BM’ye, şuraya buraya çağrıda bulunmak, şuradan şunu talep etmek, falanları şuna davet etmek vs. *** Muhtemelen bu yazım için de “Zalim ABD’ye, Siyonist ve terörist İsrail devletine ağzını açmıyorsun da hep Müslümanları suçluyorsun” diyenler olacak. Fakat değerli okurlar! O dediğinizi Müslümanlar yetmiş yıldır yapıyorlar. Ama sorun şu: Sadece onu yapıyor, başka da bir şey yapmıyorlar.