Önceki yazımda, “Hz. Peygamber’in öncelikleri” içinde önemli bir yeri olan “güvensizlik sorunuyla mücadele” konusunda söylemem gerekenlerin devamını bugünkü yazıma bırakmıştım. (Güvenlik kaygısı bugün de hem dünyanın hem de Müslüman toplumların öncelikli sorunu olmayı sürdürüyor.)
***
İslamiyet, öncelikle intikam ve kan davalarını üreten realitenin değiştirilmesini hedefledi. Bunun için Câhiliye dönemindeki kabile dayanışmasının yerine, bütün müminlerin kardeş olduğu, hatta bütün insanların ilk yaratılıştan itibaren temelde eşit oldukları ilkesini getirdi. Hucurât (49) sûresinin 13. ayeti ve Peygamberimizin Veda Hutbesi evrensel bir doğal eşitlik manifestosudur.
Kur’ân-ı Kerîm, bir güven toplumunun temellerini oluşturacak başka ilkeler de koydu. Toplumsal ilişkilerin, uzlaşma (ülfet) üzerine kurulmasını...