Her düşünce, bilgi, inanç mutlaka sunulmak ister. İslam’ın sunumu için Kur’ân-ı Kerîm’in tebliğ ve davet terimleri kullanılır. Tebliğ yahut davetin bir şekli, bir de içeriği vardır. Elbette şekil ve yöntem önemlidir. Ama daha önemlisi tebliğin içeriğidir. Yani tebliğ ama neyin tebliği? İslâm’ın doğru ve yeterli bir şekilde tanıtılabilmesi için tebliğ bu sorunun cevabını içermelidir. Tebliğ ettiğimiz şey muhatap tarafından anlamlı bulunmadıkça çalışmamızın başarılı olamayacağı açıktır. Muhatabın tebliğ ettiğimizi anlamlı ve ilgilenmeye değer bulunması ise onun sorunlarına çözümler getirip getirmediğine, beklentilerine ne ölçüde cevap içerdiğine bağlıdır. Nitekim Resûlullah da hitap ettiği toplumun âcil sorunlarını ve ihtiyaçlarını dikkate alıp çözümler içeren bir tebliğ ile risalet hizmetine başlamıştı. O gün için toplumun en âcil çözüm isteyen sorunları, putperestlik vb.