Çağdaş mütefekkir Abdurrahman Taha (kendisi Wael B. Hallaq’a isminin böyle olduğunu yazmış), maḳāsıd (Kur’an’ın temel amaçları) konusundaki ilmin ahlâkî yapısının hâlâ takdir edilemediğini yazar. Oysaki, Kur’an’a temel amaç ve hedefleri yönünden baktığımızda görürüz ki, Yüce Allah, insanî ve toplumsal düzenin, hatta günümüzde büyük bir duyarlılığın oluşmuş bulunduğu çevresel ve doğal düzenin kurulması, korunması ve geliştirilmesini amaçlayan ve özünde ahlâkî olan güzellik, iyilik ve yararlılık (husün, salâh/maslaha) ilke ve hedeflerini Kur’an’ın ruhuna ve içeriğine yerleştirmiştir. Hatta bunları birçok ayette Kur’an’ın lafızlarına da yansıtmıştır.
Başka birçok ayet ve hadis yanında, özellikle Peygamberimizin “Ben ahlâkî güzellikleri / erdemleri tamamlamak için gönderildim” anlamındaki hadisi dinin nihai gayesinin ahlak, dolayısıyla birey ve toplum olarak insan olduğunu gösterir. O nedenle Abdurrahman Taha, “İnsanlığın mahiyeti sadece ahlâkî bir mahiyettir” der. Başka birçok çağdaş düşünür de Kur’an’ı ahlak odaklı okumaktadırlar.
Dinî naslar...