Aynı konuyla ilgili bir önceki yazımı şöyle özetleyebilirim:
1. Teorik olarak Allah’ın gücünün ve iradesinin sınırlandırılması düşünülemez. 2. Allah hikmetli ve adil olduğu için kullarına kötülük etmez; insanların başlarına gelenler kendi yanlışlarının veya ihmallerinin sonucudur. 3. İnsanlar yeterince bilgi ve donanım sahibi olmaz, işlerini gerektiği gibi yapmazlarsa, artık bu eksikliklerin doğal bir sonucunun olması kaçınılmazdır; Allah’ın tabiatta kurduğu yasalar (sünnetullah) gereğince bunu sürekli tecrübe ediyoruz.
Hayat hikâyesinden de öğrendiğimiz gibi Allah’ın doğal yasalarına daima uyan ve sonuçlarını da alan ilk Müslüman, Hz. Muhammed (a.s.)’dir. Çok şükür ki, başta Kur’ân-ı Kerîm olmak üzere muhtelif kaynaklar sayesinde onun hayatını, bütün peygamberlerden daha ayrıntılı ve doğru olarak biliyoruz. Peygamberimiz kader, kaza, tevekkül, rızık gibi Kur’an kavramlarını oturduğu yerde değil, hayat alanında anlamış...