Geçmişte ve çağımızda insanlığın en büyük bireysel ve toplumsal sorunlarından, hatta uluslararası düzeyde birçok sorununun da arkasındaki sebeplerden biri kibir duygusu olmuştur. Açık bir örnek: Eğer Yıldırım Bayezid Timur’a karşı o kadar kibirli davranmasaydı büyük ihtimalle bugün dünya başka bir dünya idi. Bazı insanlardaki yüksek yetenekler ve imkânlar aynı zamanda birer ahlak sınavıdır. Bu meziyetlerin onlarda -psikolojide ego hipertrofisi (benlik taşması / nefsin azgınlaşması) denilen- bir ahlâkî sapma doğurabildiği belirtilir. Kur’an-ı Kerîm’de bu sapma “nefsani tutkuları tanrılaştırma” şeklinde ifade edilmekte; bunun Firavun’a “Ben sizin en ulu tanrınızım” dedirttiği bildirilmektedir. Eski büyüklerden biri, her insanın içinde “Ben sizin en ulu tanrınızım” deme eğiliminde bir firavun bulunduğunu söyler. *** Bugün sizlere kibir ve tevazu konusunda ne kadar yüksek bir kültüre sahip olduğumuza dair, İslâm büyüklerinden, eskilerin “kelâm-ı kibar” dedikleri, insana hem ders hem huzur veren bazı sözler sunacağım. - Hz. Peygamber: “Gün gelecek, ümmetimin İranlı ve Bizanslı hizmetçileri olacak, kibirli kibirli yürümeye başlayacaklar. İşte o zaman onlar birbirine düşürecekler.