Yazılarımda İslam’ın teorik ilkelerinden bahsettiğimde bazı dostlar, “Siz öyle diyorsunuz ama eski uygulamalara dair bilgiler yazdıklarınızın tersini söylüyor” tarzında itirazlar yazıyorlar. Onların niyetlerinin iyi olduğu konusunda hiç şüphem yok. Yazdıklarının tümden yanlış olduğunu da iddia etmiyorum. Doğrusu, her kültürde olduğu gibi bizim kültürümüzde de yanlış bilgiler üretilmiş, yanlış uygulamalar da olmuştur. Onları da bilelim ama ders çıkarmak için... Tarihi bilmek başka, tarihi kutsayıp taklit etmek başka. Şimdiki din âlimlerimizin çoğu tarihi kutsuyor ve taklit ediyorlar.
Bu konularda şu birkaç ilkenin önemli olduğunu düşünüyorum:
***
Önceki yazılarımdan birine şöyle bir eleştirel yorum yapılmıştı:
“Sayın yazar olması gerekenleri yazmış. Ancak geçmişte uygulamanın böyle olmadığını söylemek lazım. Bir köle hukuku, cariye hukuku belirleyip adalet budur diyebilir miyiz? Bu durumda eşitlikten söz etmek mümkün olur mu?”
Yukarıdaki ilkeler çerçevesinde bakarsak değerli “Karar okuru”nun bu yorumunun hem haklı hem de sorunlu olduğunu görürüz. Haklılığı ortada. Sorunlu oluşuna...