İhlâsla yaptığı ibadetleri iç dünyalarında yapıcı tesirler icra eden kimselerin dış dünyaları, yani davranışları da güzel olur. Çünkü ahlâk insanın iç dünyasında yerleşmiş melekeler bütünüdür; o melekeler erdemli olursa dışa da iyi ve erdemli davranışlar taşar. Bin yıl önce Râgıb el-Isfahânî bunu “Küp içindekini sızdırır” özdeyişiyle ifade eder. İnanan insanın ihlâs ve samimiyeti Allah karşısında mütevazı olmasını gerektirir. Kula yakışan, Rabbinin karşısında tevazu halinde olmaktır.
Yüce yaratıcıya karşı görevlerin ahlâkî mahiyetini belirleyen en önemli unsurlardan biri ihlâs, diğeri tevazudur. Din dilinde ihlâs, ibadetleri ve her türlü iyiliği gösterişten, menfaat hesaplarından arındırıp, yaptığını Allah için yapmaktır; ibadet ve iyiliklerin arkasındaki niyet ve irade dürüstlüğüdür.
İslam kaynaklarında ihlâsın zıddı olarak sahte inançlar için nifak yani münafıklık, sahte eylemler (ameller) için riya terimleri kullanılır. Amelde dürüstlük ve samimiyete ihlâs, konuşmada doğruluk ve...