Bu yazımda, Mısır asıllı ABD vatandaşı, dünyaca tanınmış İslam hukukçusu Prof. Hâlid Ebu’l-Fadl’ın “İslam Hukukunda Ahlâkî Yükümlülüklerin Yeri” (Khaled Abou El Fadl, “The Place of Ethical Obligations in Islamic Law”, UCLA Journal of Islamic and Near Eastern Law, no. 4 (2005): pp. 1-40) başlıklı önemli makalesinden de yararlanarak Kur’an ahlakına felsefî bir bakış yapmaya çalışacağım.
***
Ebu’l-Fadl’ın da dediği gibi İslâmî ilimlerin kuruluş yıllarından itibaren ahlak ilkelerinin tespitinde aklın (rasyonelliğin) rolü tartışılmaya başlandı. Bir uçta adalet örneğinde tartışılan ahlakın insan aklıyla kavranabileceğini, çünkü “İlâhî yol”un ahlâkî ve nesnel bir gerçeklik olduğunu savunan Mu‘tezilîler, diğer uçta ise adaletin ve ahlakın ancak vahiyle bilineceğini savunan Ehl-i hadis vardı.
Uzun bir zaman sonra alevi sönen bu tartışmalar, modern zamanlarda Müslüman toplumların Batılılar karşısında her alanda geri kaldıklarını fark etmeleri üzerine tekrar alevlendi. Ebu’l-Fadl, tartışmanın taraflarına, Pakistan’ın çağdaş düşünürlerinden Muhammed İkbal ile Cemaat-i İslâmî’nin radikal İslamcı temsilcisi Ebü’l-A‘lâ el-Mevdûdî isimlerini örnek verir.
Ebu’l-Fadl’ın...