29 Mayıs Üniv. Kur’ân-ı Kerîm Araştırma Merkezi (KURAMER), ilgi alanının gereği olarak, Kur’an’ı muhtelif yönlerden tefsir eden kadim birikimiz konusunda birkaç sempozyum düzenlemişti. Sempozyumlarda sunulan tebliğ ve müzakere metinleri şu isimlerle yayımlandı: Makâsıdî Tefsir: Kur’ân-ı Kerîm’i Amaç ve Hikmet Eksenli Anlamak (2018), Kur’an’ın Bâtıni ve İşârî Yorumu (2018), Zâhirî ve Selefî Din Yorumu (2019), Kur’an ve Pozitif Bilim (2020). Bugünlerde bu kitapların ilki üzerinde çalışıyorum. Bu ve bundan sonraki iki yazımda sizlerle paylaşacaklarım biraz da bu kitabın verdiği hissiyatın ürünüdür. Saygıdeğer okuyucularım yazıklarımı elbette kısmen veya tamamen doğu ya da yanlış bulabilirler. Ama bunları konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.
***
Başta Hanefî-Mâtürîdî din yorumunu benimseyen ve “Ehl-i re’y” (akıl-fikir taraftarları) içinde sayılan kesimler olmak üzere Ehl-i Sünnet camiası, daha çok “Ehl-i hadis” ve “Zâhirîlik” gibi kavramlarla niteledikleri bazı lafızcı/zâhirci kesimleri eleştirip dışlayan bir retorik geliştirdiler. Fakat hakikatte kendileri de giderek ağırlaşan bir biçimde onların tarafına...