Makâsıdî yorum anlayışına göre Allah’ın muradı ve hikmeti, lafızlar içine koyduğu mana ve maksududur. Şunu bilmeliyiz ki, Allah’ın, Kitabı ve Elçisi vasıtasıyla ortaya koyduğu din, nihai planda varlıklar âleminin zararına olacak bir eylemle insanları yükümlü kılmaz. Bu, hem dinimizin hem akıl ve vicdanımızın hem de tecrübelerimizin bize öğrettiği apaçık bir hakikattir. Şu halde Kur’an’ın, Peygamber’in ve İslam’ın, en kapsamlı ve en temel amacı, bizim canlı-cansız tabiata, bütün insanlığa, bütün Müslümanlara, her bir insan ferdine ve her bir Müslüman ferdine olabildiğince yararlı olacak işler (mesâlih) yapmamızdır. Bu temel amaç ilke olarak kabul edilince, artık ona uymayan hiçbir yorum doğru ve geçerli sayılmayacaktır.
Bir örnek verelim: Kur’an ve Sünnetten beslenen kaynaklarda da belirtildiği üzere, “insanlık” düzeyinde en üst yarar (maslaha), dolayısıyla en üst değer insan haklarıdır (İslâmî kültürde hakk-ı âdemî, hukuk-ı ibâd). Bu hakların en uygun şekilde gözetilip, Hz. Peygamber’in kategorik ifadesiyle, “her hak...