Günümüzde ana sorunlarımızdan birinin zihinsel ve ideolojik parçalanmışlık olduğunu, bunun giderek toplumumuzu da böldüğünü görüyoruz. Şu günlerde hoş melodisiyle ve belki de biraz muziplik olsun diye mahalli ağızlı birkaç kelime katılmış sözleriyle bir şarkı dolaşıyor ortalıkta. İnsanların hoşça dinleyeceği böylesi bir şarkının sözleri bile bu parçalanmışlığı gözümüzün içine soktu adeta.
Yüz yıllık Cumhuriyetimiz, yetmiş küsur yıllık demokrasimiz boyunca kötü günlerimiz oldu, iyi günlerimiz oldu. Ne var ki, bu parçalanmışlığın ürettiği kavgaya hiç ara vermedik. Ama bu sürgit böyle devam edemez ki! Birlik olmaya, birbirimize yüzümüzü dönmeye ihtiyacımız var. Başarmaya ihtiyacımız var. Tabii ki başarmak için de farklı farklı düşünmemiz, farklılıkları hoş görmemiz gerekiyor. Başımıza bir şeyler gelir diye kaygılanmadan farklı düşünebileceğiz, farklı konuşabileceğiz.
Her toplumda siyasi, fikrî, bilimsel vs. farklılıklar ve tartışmalar olur. Olması da iyidir; gelişmiş dünyada bunu görmüyor muyuz? Ama neredeyse sadece Müslüman toplumlarda farklılıklar düşmanlık, çatışma hatta savaş üretiyor. Ya da despotizm üretiyor. Tam bir akıl...