Şimdilerde sosyal medya -bazı faydalı işler yanında- kötülük, karalama ve hakaret amaçlı da kullanılıyor. Birini suçlamak için dinleyen veya okuyan, zaten ne diyeceğine önceden karar verdiği, diğerini saldırı hedefine koyduğu için aslında onu hiç dinlememiş, sadece boşuna zaman harcamıştır. Oysa tutmadığımız biri de doğru şeyler veya beğendiğimiz biri de yanlış şeyler söyleyebilir. Hz. Ali, “Bir söz, Müslüman söyledi diye doğru, Hıristiyan söyledi diye yanlış olmaz. Doğruluğunu anlamak için sözün kendisine bakınız” dermiş. Zihnen ve ahlâken gelişmiş ruhlar, her şeyi ve herkesi sadece ‘hakikat ve erdem’le ölçerler; duygusal yakınlık veya uzaklıklarını ahlâkî ve entelektüel yargılarına karıştırmazlar. Onun için üstün ruhların zihinleri ve vicdanları hürdür. İslâm toplumlarının bir türlü huzura kavuşamamasının sebeplerinden biri, birbirlerini akılları ve vicdanlarıyla dinlemek yerine, duyguları ve içgüdüleriyle dinlemeleri, yargılamalarıdır; çünkü eğitim yapıları zihni ve vicdanı hür, gerçeği ve iyiyi anlama arayışında bireyler yetiştirmiyor. *** Dokuz yüzyıl önce yaşamış olan Ragıb el-Isfahânî der ki: Her başa taç yakışmaz; her karakter de anlatıları anlayıp yararlanamaz.