Tarihî tecrübeler, yönetimlerin, adalet ve hakkaniyete uygun işler yaptıklarından emin oldukları ve bu sayede toplumlarının güvenini kazandıkları dönemlerde daha özgürlükçü olduklarını; toplularının güvenini kaybettikleri dönemlerde ise daha korkulu ve şüpheci olduklarını, bu nedenle de özgürlükleri kısıtlamanın yollarını aradıklarını göstermektedir. Bugün İslam toplumlarının tamamına yakınında bu ikinci durum yaşanmaktadır. Mısır’da tavizsiz siyasal İslamcılığıyla meşhur Seyyid Kutub aslında bu sebepten idam edildi. Sudan’da S. Kutub’un tam tersi, radikal yenilikçi dinî düşüncede olan Mahmud Muhammed Taha da aynı sebepten idam edildi. Kaşıkçı cinayeti de öyleydi.
***
Günümüzde –bazı parçacı ve şekilci göstermelik örnekler olsa da- hukuk, siyaset, ekonomi gibi alanlarda ruhunu ve ilkelerini İslam dininden, onun temel kaynaklarından, hikmetli öğretisinden alan bir kamu yönetimi hiçbir toplumda görülmemektedir. Bunun birinci sebebi de İslam’ın kaynaklarını topluma anlatan ve açıklayan din âlimlerinin, din ilimleri uzmanlarının inanılmaz katılıklarıdır. Bunların bedenleri bu asırda, zihinleri bin yıl öncesinde dolaştığı için eskimiş...