Hilafetin ilgasından bu yana dinimizle idare olunmuyoruz. Din, akıl, can, mal ve nesil emniyetlerimiz hususunda hep endişelerle yaşıyoruz. Bir Müslümanı dini ile idare etmiyorsanız; neyle idare ederseniz edin, onu mutlu etmeniz mümkün değildir. Dindar insana din dışı değerleri dayatmak, her gün ona işkence etmektir.
Bir Müslüman dinini anlama, yaşama ve dinini ferd, aile, cemiyet ve devlet seviyesinde dâhili ve harici hiçbir müdahale ile karşılaşmadan tatbik edebiliyorsa mutludur. Ama bunun aksi bir durum varsa mutsuzdur. Dolaysıyla İslâm idaresinden mahrum bırakılmış Müslümanlar olarak mutlu olmadığımız tartışmadan varestedir.
Batıya sevdalanmak, Batının değerleri, yaşama biçimi hususunda eziklik kompleksine kapılmak; mutlu olmak değil, tarihin köleler halkasından biri olmaktır. Bu ülkenin evladlarını eşcinsel yapmak için uğraşanların Müslümanlar tarafından itibar gördüğüne şahid oldukça mutsuzluğumuz fazlasıyla artmaktadır.
Bir ülkede Müslümanlık iddiasında bulunan bazı kişi ve kimselerin dinlerini yürürlükten...