Hilafet; Müslümanlar için lüks ve fantezi değil, İslâmi kimlik ve varlıklarını koruyabilmeleri için vazgeçilmez bir zarurettir. Hilafet, imanı kalbinde, ölümü sırtında taşıyan ve bir tek Allah için yaşayanların yönetim biçimidir.
Halife ölür ama halifelik ruhu bakidir. “Hayat; ileri doğru yaşanır, geriye doğru anlaşılır.” Hilafet-i Şeriyye’nin ilga tarihi 3 Mart 1924; Nemrudların düğünü, İslâm ümmetinin de kara günüdür. Hilafetin ilgasına rıza; İslâm ümmetinin Allah’ın Şeriatının hayatlarından uzak olması ve onun uzaklığına sessiz kalmasıdır.
Hilafetin ilgasından bu yana kendi öz vatanımızda hep parya muamelesi görmüşüz. Bize benzeyip de bizden olmayan düşmana yenik düşmüşüz. Hilafet ah hilafet gittiğin günden bu yana hayatımız her yönden derdest. Köşede kıyıda ne kadar düşmanı enbiya eşkıya varsa hepsi serbest!
Hilafetin ilgası, aklın, dinin ilgasıdır. Çalışan akılların durdurulması, Allah’ın mülkünde Allah’ın dininin yürürlükten kaldırılmasıdır. Din, akıl, can, mal ve nesil emniyetleri var iken Kur’ân’ın hâkim olup tatbik edildiği yer vatandı. Vakta ki Hilafet-i Şeriyye ilga edildi haşhaşiler şaha kalktı harbiler ile haramiler ümmetin haremine dadandı.
Hilafet-i Şeriyye İslâm ümmetinin değişmeyen hayat eksenidir. Tağutların tehditleri karşısında Hilafet-i Şeriyyeyi savunmayan hem insanlığın ve hem de Müslümanlığın eskiyenidir.