İdeolojilerin bir çukurundan çıkıp öteki çukuruna düşenlerin bize ulaşan feryadları, ah bir el uzansa bize ıraklardan, çekip çıkarsa bizi buralardan!
Muhammed ümmeti bir tek İslâm’la idare olunmayı, İslâm’la iftihar etmeyi bırakınca ne dizinde takat kaldı, ne de gözünde fer. Allah’tan gelen haber, dünyanın neresinde bulunursa bulunsun her Müslüman bir tek İslâm’a nefer. Müslümanların hicreti, İslâm’ı devlet yapmak için yapılan büyük sefer. İslâm aidiyetimiz, izzet garantimizdir. Onu kaybettiğimiz zaman, kaybolmaya mahkûmuz.
Hz. Ömer (ra) yanında Ebu Ubeyde bin el-Cerrah (ra) da bulunduğu halde Şam‘a gitmek üzere yola çıktı. Yolda bir nehre geldiklerinde Hz. Ömer devesinden indi ve ayakkabılarını çıkarıp boynuna astı. Sonra da devesinin dizgininden tutarak suya girdi. Bunu gören Ebu Ubeyde (ra): “Ey Müminlerin Emiri! Böyle yapmayınız; Çünkü bu memleketin halkı sizi bu şekilde görmekten hoşlanmayacaktır” dedi. O zaman Hz. Ömer (ra) şunları söyledi: “Vay; senden bunu ummazdım. Eğer bunu bir başkası söylemiş olsaydı onu ümmet-i Muhammed’e ibret dersi...