Yeryüzünde felaketlerin en büyüğü, Allah’ın dininin Allah’ın muradının hilafına anlaşılmasıdır. Dinin yanlış anlaşılması, kıyamet şiddetinde bir tehlikedir. İslâm hakkında oluşturulan algıların bazıları İslam’ın temel kaynaklarının özünden gittikçe uzaklaşmaya neden olmuştur. Yaptıkları her şeyi İslâm dini adına yaptıklarını iddia eden, kendilerini biricik, yegâne dinin sahibi olarak gören, İslâm’ın asıl çizgisinden ayrılıp ifrat ve tefrite sapan çok sayıda fırkanın varlığı tarihsel bir gerçekliktir. Dinde olmayan şeyleri dindenmiş gibi yapan ve başkalarına anlatanlar, dayatanlar, dinin sahibinin yetkilerine ortak olmaya kalkışanlardır.
İslâm bir reaksiyon değil, bir aksiyondur. İslâm’ı reaksiyona dönüştürenler dinin mana ve mahiyetinden gafil yaşayanlardır. Dinin bilgisizliğe ya da sağlam temellere dayanmayan yaklaşımlara terk edilmesinin ağır faturası, Ebû Cehil’lerin her gün biraz daha çoğalmasıdır.
Allah’ın arzında insanın kendisiyle, Rabbiyle, toplumla ve çevreyle olumlu ilişkiler kurmasını temin etmek, dinin nihai hedefidir. Müslümanlar tarafından yanlış...