Kötülüğün ve iyiliğin yegâne ölçüsü Allah’ın dinidir. Allah’ın dinine uymayan, uygunluk arzetmeyen her şey kötüdür. Allah’ın dinine uygun olan, uygunluk arzeden her şey de iyiliktir. Rasûlüllah (sav) buyuruyor: “İyilik çürümez, kaybolmaz, günahlar/kötülükler unutulmaz, Deyyan (hâkim olan Allah) ölmez, o halde, dilediğin şeyi yap; nasıl yaşarsan onun karşılığını görürsün.” (el- Müttaki, Kenzu’l-ummal, h. no: 43672)
Kötülüğe ve kötülere müsamaha edenin dini İslâm değildir. Kötülükle iyiliği müsavi görmek, Allah’ın dinine muhalefettir. Rabbimiz uyarıyor:
“İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.” (Fussilet Sûresi/ 34)
Tarih boyunca iyilikle kötülüğü birbirine karıştırmak, ikisini müsavi görmek, insanlığın felaketi olmuştur. Altını çizerek diyoruz ki; Allah ve Rasûlü’nün kötü dediğine iyi, iyi dediğine de kötü diyen mü’min değildir.