Yeryüzünde maddi ve manevi bütün problemlerimize çare olan İslâm gibi bir dini gönderen Rabbimiz olan Allah’a ne kadar hamd etsek azdır. Bugünkü problemlerin sorumlusu İslâm dini değil, İslâm’ı inkâr edenlerle İslâm’ı yanlış anlayanlardır. Günümüzde Batı kendi söküğünü dikemediği için İslâm’ın ve Müslümanların karşısına dikiliyor.
Dünyayı, siyaseti, toplumu, ekonomiyi, kültürü Rabbanî hakikatlere değil, esrar perdelerine hamledenler, Allahû Teâla’ya karşı hamdi kaybedenlerdir. “Her şey göründüğü gibi değildir” düsturuyla âdeta bir virüs gibi yayılan komplo kültürü, gerçekleri görmemizi ve vaktinde konuşmamızı engellemektedir. Müslümanların problemleri uydurma parametrelerle çözüme kavuşturulamaz.
Halkı Müslüman veya halkından Müslüman olan ülkelerde “Sorunlar”ın ekonomik, kültürel, toplumsal, hukuki vb. sebeplerini ve çözümlerini araştırmak yerine, “dış güçler”e, esrarengiz komplolara bağlamak, komplo kültürüne teslim olan bir işaretidir.
Sorunların ekonomik, kültürel, tarihi, sosyolojik, psikolojik sebeplerini ilmi metodlarla araştırmak ve çözüm üretmek yerine siyasi “savaş” açmakla savmaya çalışmak, komplo teorilerine umut bağlamaktır.
Bir Müslüman bir sorunla karşılaştığında öncelikli olarak nerede hata ettiğini sorgular. Müslüman başkasını suçlamadan önce kendisini masaya yatırır.