Modern dünya; hazzın ve hızın dünyasıdır. Modern dünya, mide iktidarının mahkûmlarına zindan olmuş bir dünyadır. Modern dünya; üretenlerin zalim, tüketenlerin ise hep mazlum kaldıkları bir dünyadır. Modern dünya, insandan daha çok eşya ile dolan bir dünyadır. Modern dünya; şehir hayatı, kalabalıklaşan nüfus, geçim derdi, seçim sıkıntısı, iletişim araçlarının çoğalmasıyla insani ilişkilerimizin azalması, insanoğlunu kendi kendine yeten bencil, egoist bir varlığa dönüştürmüştür. Modern dünya; insana ve insanlığa karşı kurulmuş bir tuzaktır. Modern dünya, bize gerginlik üzerine kurulu bir ruh halini dayatan bir dünyadır. Şehirleşme ile beraber koşturmaca şeklinde geçen bir ömür, hayatı statikleştiren, kalıplaştıran bürokratik bir zihniyeti oluşturmakta, bu da fıtri olan bir sükûnet ortamından bizi uzaklaştırmaktadır. Dolaysıyla sükûnet zemininde kalmak, modern dünyaya başkaldırmaktır.
Modern dünya; bir güven ve güvenlik dünyası değil, bir gerginlikler dünyasıdır. Gerginlik, modern dünyanın sükûnetle, suhuletle...