Müslümanlar dünyanın neresinde bulunurlarsa bulunsunlar, birbirlerini önemsemekle var olurlar ve varlıklarını devam ettirirler. Müslümanlar olarak birbirimizi önemsemediğimiz, itibardan düşürdüğümüz an, dinimizin düşmanlarının sefer kazandıkları andır. Mekkeli müşrikler Hz. Peygamber (sav)’den fakir Müslümanları önemsememesini istiyorlardı.
“Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam O’na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun.” (En’am Sûresi/55)
Din kardeşlerinin zalimi olan Müslümanlar, gâvurların zulmü altında inleyen mahkûmlar olurlar. Beşerî ilişkileri iman ile aynîleştiren, aynı imanı taşıyanları eşit haklara sahip kılan ve “mü’minler kardeştir” temel ilkesini ilân eden İslâm, bu tespit ve ilânı ile inananları arasında tam bir ahlaki ve hukukî yaklaşım ve denklik sağlamıştır. Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: «Müslüman kardeşini...