Allahû Teâla tarafından bize bahşedilmiş her günümüzün ayrı bir değeri vardır. Hayatın ezası olur ama kazası olmaz. Ölüm provasızdır. Ölümü deneyenler bir daha geri dönmediler. Galiba aldandık şu cihanın, mülk olmayan yarınına. Bugünkü bir işini, sakın koyma yarına. Hakkı verilmemiş bir hayatın yüküyle gitme ölmüşlerin diyarına. Hayat nimetinin hakkını vermeyen inanmış kumarın zarına!
Vaktinde ve yerinde bir tebessüm önler savaşı. Tebessüm aynı zamanda silahtır, fetheder arkadaşı. Dosta bol kıymet ver. Kıymetten anlamıyorsa, geri çekil yol ver.
Abdestini yel gibi alan, namazını yıl gibi kılan yıldırım adamlara hasret kaldık. Ecelden habersiz yaşadık, umutlarımızı ertelenen İslâmi hayata saldık. Galiba biz ertelemeci zihniyetten tedavisi zor dert aldık.
Diplomalı, doktoralı akıllı zannettiklerimizin birçoğu bu dünyanın divaneleri. Kur’ân âyetiyle sabit ki, âhirette yaşanacak pişmanlık sahneleri.
“Onların ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de...