Toplumda su gibi azîz ve deryâ gibi engin gönüllü olmak, iyilik yolunda zirveleşmektir. İyilik yolunda kınayanların kınamalarına aldırmamak, zirveleşenlerin şanındandır. Umur-u hayriyenin muzir manileri, zirveleri zırvalarla yıkmaya çalışanlardır. Hayırlı işlere mani olmayı maneviyattan sayanlar, şeytana yardımcı olanlardır. İyiliklerin ve iyilerin tenkitçisi, kötülüklerin ve kötülerin teşvikçisidir. Zirve, bir mekânın veya makamın en doruk noktasıdır. Bu anlamına ilaveten zirve, “savuran rüzgâr ve zırva” anlamına da gelir. Nitekim Kur`an`ın Zariyat Suresi zirve ile aynı köktendir ve bu anlama gelmektedir (Zariyat Sûresi/1). Zirve ve zırva aynı köktendir. Bu ilginç bir durumdur. Peki, zirve ile zırvanın alakası nedir? Çünkü zirveye çıkan kimse gurura kapılabilir. Zirvede esen rüzgârın yönünü ve mesajını anlamayarak savrulabilir. Aşırı güç ve imkânlar zirvedeki kimsenin sağlıklı ve hikmetli düşünmesine engel olur. Bu da tabiatıyla onun zırvalamasına sebep olur. Öyle ki artık ne doğru söz söyler ne de isabetli bir fikir ortaya koyabilir. Rabbimiz uyarıyor: “Bunlar günlerdir biz insanlar arasında çevirip çeviririz.” (Âl-i İmran...