Siyasetin ve devleti yöneten olmanın neredeyse her şey anlamına geldiği bir ülkede sandıktan umduğunu bulanın sevinmesi, bulamayanın hayal kırıklığı yaşaması normaldir. Türkiye’de iktidar olmak, kitlesine o iktidar döneminde daha avantajlı bir hayat vaadinde bulunmak ve bir şekilde bunu temin etmek vakıadır. Kimin partisi ve kimin lideri seçimi kazanırsa onun için hayat kaybeden göre daha fazla pozitif muamele imkanı sağlar. Hele kimliklerin bu kadar bariz ve keskin olduğu bir düzende iktidar destekçisi olmakla olmamak arasında fark anlamlı şekilde büyüktür. Cumhurbaşkanı Erdoğan öncekilerden miras kalan bu düzeni daha belirgin hale getirerek; destekçiyle iktidar arasındaki ilişkiyi yıllar içerisinde doğrusal bir modele dönüştürerek kendisi adına en doğru siyaseti izledi. Bağımlılık bütün siyasi argümanların ötesine geçti...