15 Temmuz’un yaşattığı acılar ve tarihin bu döneminde yani 2016 senesinde bir darbeye maruz kalmanın mahcubiyeti unutulamaz. Bu ülkede bir daha darbe girişimi olmamalıydı, bu ülkenin insanları kendi ordusunun ateşiyle vurulmamalıydı. Şükür ki darbe girişiminin püskürtülmesi de bu sayededir; yani, olmaması gereken bir şeyin oldurulmamasının zaferidir. Bu ülkede darbe netice alamazdı, alamadı da nitekim. Geriye de derin bir acı ve beraberinde büyük bir zafer kaldı… Şimdi en büyük vazife bir daha 15 Temmuzlar olmaması için bir devlet, bir toplum ve bir akıl inşa etmektir. 15 Temmuzlarla hesaplaşmak için, bir daha darbe girişimi olmaması içini ve şehitlerin kanı, gazilerin yarası için bu meş’um günü ebediyyen tarihten silmenin zamanıdır. Sadece 15 Temmuz’u değil, 27 Mayıs’tan başlayan 28 Şubat’a uzanan ve oradan son bir kez Temmuz sıcağında ülkeyi kavuran bu uğursuz geleneği bitirmek bu neslin boynunun borcudur. *** Elbette, acı kadar tecrübemiz de vardır. O gece; yani 15 Temmuz, devleti ele geçirmek için milletin hukukuna gasba teşebbüs edilen geceydi. Öyle bir sistem kuralım ki içinde milletin her kesimi birlikte bulunsun ve herhangi bir şey adına devleti ele geçirmek manasını kaybetsin.