Kimse, tarihi zirve, büyük milat, nokta, virgül demedi ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO toplantısı için gittiği Brüksel’de Avrupa Birliği konusunda yaptığı görüşmelerden çıkan sonuç bu sıfatları fazlasıyla hak ediyordu. Bir NATO zirvesiyle ama Türkiye-AB ilişkileri açısından daha büyük anlam ifade ediyordu.
***
Uzun analize gerek yok, Erdoğan’ın açıklamaları yeni durumun neden “tarihi” olduğunu izaha yetiyor. Cumhurbaşkanı, Türkiye ile AB arasında fiilen kopmuş olan ve daha da ileriye gidilerek resmen de kopması konuşulmaya başlayan ilişkilerle ilgili şu sözleri söyledi:
“Avrupa Birliği üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda kendileriyle olumlu bir görüşme yaptık. Türkiye AB göç anlaşmasının uygulanması hususunu müzakere ettik, vize konusunu da müzakere ettik. Terörle mücadelede Türkiye’ye destek olunmasını istedik. Referandum sürecinde yaşananların geride bırakılması gerekiyor. Şu anda kendilerinden yaptıkları çalışmaya yönelik 12 aylık takvim aldık. Bu takvim üzerinde Dışişleri ve AB bakanlıklarımızla bir çalışma yapacağız ve adımları atacağız.”