Bugün her neyden şikayetçiysek ve ülkenin hangi noktalardan gergin ve sıkıntılı olduğunu düşünüyorsak çözümü de bu sorunlarla gerçekçi bir şekilde yüzleşmekten geçiyor. Yani, bir tarafı olduğumuz hiçbir mesele bildiğimiz gibi ya da tamamı bizim istediğimiz şekilde hallolacak değildir. Çözüm denilen şey bazen bir müzakereyi, bazen farklı politik tavırları veya yeni yöntem bulmayı içerir. Meselelerimiz bir vadede hal yoluna girecekse bugün teneffüs ettiğimiz atmosferden farklı bir havayı da teneffüs ediyor olacağız demektir. Böyle olunca da akla önce demokrasi ve hukuk geliyor. Doğrudur. İyi bir Türkiye demokrasisinin herkese aynı erişim garantisini sunduğu ve hukuk sisteminin de herkesi güven içinde hissettirdiği bir düzen demektir. Ama bütün bunlardan önce bütün bunların olabilmesi, kendimizi yüzleşmeye açık hale getirmek ve yol yordamı değiştirme becerisini sergilemekten geçer. *** Türkiye için dışarısı ile içerisi arasında bir fark yoktur ama aktüel konular dünya ile ilişkilere kilitlendiği için oradan başlayalım. Mesela, Avrupa Birliği… Başlangıçta da zordu ama tam üyelik bugün artık çok daha zor hatta belki de imkansızdır.