Türkiye’nin herhangi bir ülkeyle askeri seçeneklere varan sorun yaşaması diplomatik krizdir. Bu ülke ABD ise tablonun ağır bir krizi işaret ettiğini kabul etmek gerekir. Aramızdaki ilişki “stratejik ortaklık” veya Washington’un tabiriyle “model ortaklık” olarak tanımlanmış bir ülkeden söz ediyoruz. Aynı zamanda NATO’da birlikte çalıştığımız bir ülkeden… ABD’nin Suriye sınırında IŞİD’e karşı PYD-YPG güçlerinde oluşan 30 bin kişilik bir sınır koruma gücü modeline karar vermesi şok edici ve saygısızca bir hamledir. Böyle bir girişimin Türkiye için ne anlam ifade edeceğini biliyorlar. Dahası, böyle bir hamleyle PYD’ye nasıl bir imtiyaz sağladıklarının da farkındadırlar. Böylelikle PYD’ye sadece legalite değil, yeni dönem Suriye’sinde aktif rol de atfedilmektedir. *** Öte yandan Türkiye, PYD/YPG’nin Suriye’de alan genişletmesi sürecini önleme konusunda daha baştan yapması gerekenleri yapamadı. Bir dönem çok önemsemedi, mesele önemli hale gelmeye başladığında da önleyici adımları atmakta başarılı olamadı. Neticede YPG, bütün dünyanın başına bela olan IŞİD’in tasfiyesinde eline geçen fırsatı iyi değerlendirerek hem ABD hem de Rusya ile ittifak kurmayı başardı.