Sadece Erdoğan-Trump görüşmesinin ortaya çıkardığı görüş ayrılığı gösteriyor ki Türkiye’nin başta Afrin olmak üzere Suriye’de planladığı derinlik yaratma harekatı sabır ve soğukkanlılık gerektiren bir süreç olacaktır. Özetleyecek olursak ABD, Afrin harekatının tam karşısında değil ama yapılanlara sempatiyle bakma noktasında bulunmuyor. Silah desteği konusunda belki frene basacaklar ama YPG ile sahada işbirliğinden vazgeçmek noktasında kesinlikle değiller. Öte yandan, mesajları farklı ancak muhtemelen Rusya da aynı pozisyonu koruyor ve Türkiye’nin Suriye’de derinleşmesi arzu etmedikleri bir gelişmedir. *** Hem ABD’nin hem Rusya’nın sahici tutumlarını ölçmek için TSK’nın tam kuşatma haline geçtiği zamanı beklememiz gerekecek. Yani, YPG’ye şehirde ağır kayıplar verdirme zamanını… Washington ve Moskova’nın gerçek tavrını görmek için harekatın bu aşamasını görmemiz gerekecek. YPG’nin ne kadar ve nereye kadar gerilemesine razı olacaklarını o zaman anlayabileceğiz. Şimdilik iki taraf da Türkiye’ye itidal tavsiyesiyle birlikte sınırlı bir operasyon beklentisini koruyor. Ancak, beklentiler ne olursa olsun Türkiye için okun yaydan çıktığı kesindir. Daha şimdiden hedefe Mümbiç’in de konmuş olması Ankara için Afrin’de atılacak adımların bir tavsiye konusu olmaktan çıktığını göstermektedir.