Dünyanın bir ucunda Venezuela’da büyük bir sorun yaşanıyor. Meclis Başkanı’nın kendisini Maduro yerine başkan ilan etmesiyle değil, çok daha önceden başlayan büyük bir demokrasi krizi yaşanmaktaydı. Son gelişmeler bu uzun süreli problemin yeni sahnesi sadece… Mesele sadece bu ülkenin içinde bulunduğu derin kriz değil, dünyanın geldiği tatsız, keyifsiz, haksız, hukuksuz noktadır. Demokrasiyi ve hukuku kendi iktidar amaçlarına alet eden liderlerin fırsatçılığının prim yapması ve onaylanmasıdır. Hukuku, insan haklarını, ortak tecrübeyi ve sivil toplumu yok sayan ve bunlardan nefret eden yönetimler Rusya’dan Macaristan’a, Polonya’dan Brezilya’ya kadar dünyayı kuşatmış bulunuyor. Daha çok fırsat bulsalar daha fazlasını yapma iradelerini de saklamıyorlar. Fırsat buldukça yönettikleri toplumların birikimini adım adım heba etmekten geri durmuyorlar. Bu listeye Venezuela lideri elbette dahildir. Ve ABD Başkanı da… Trump, Caracas’ta siyaset yapsaydı Maduro’dan farklı olmazdı, Maduro da Washington’da olsaydı şimdi Trump’ın yapmakta olduğundan bir adım geri durmazdı. Al birini vur ötekine… Zihin olarak birbirinden fark olmayan iki liderin karşı karşıya gelmesi tarihin sık tekrarlanan garip tecellilerinden birisidir.