CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kuvvet komutanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını alkışladığı görüntüye eleştirmekte haklıdır. Haklı olmak şöyle dursun böyle bir tabloyu gündeme getirmesi ve ikaz etmesi bir muhalefet liderinin görevidir. Türkiye’nin şu kadar senelik demokrasi tecrübesinden sonra hala bu manzaraları yaşaması da ayrıca hazindir. Komutanların, muhalefetin eleştirildiği siyasi bir konuşmaya alkış tutması geçiştirilecek bir olay değildir.
Devletle siyasetin, partiyle kurumların bu kadar iç içe girmesi, neredeyse bir kader ortaklığı manzarası sergilemesi bırakın 2023’ü, cumhuriyetin ilk yılları için bile kabul edilemez bir tabloydu. Nitekim, demokratik siyasetin on yıllar boyunca hep böyle manzaralara karşı itiraz ve direnç göstermesi de boşuna değildir.
Gerçi bugün aynı tablo sadece askerler için geçerli değildir. Neredeyse bütün alanlarda siyaset ve kurumlar arasındaki mesafe belirsizleşmiş durumdadır. Kamu görevinin nerede başlayıp bittiği, siyasetin nereye kadar nüfuz kullandığını anlamak ve kavramak artık imkansızdır. Valilerden yargıçlara, üniversite yöneticilerinden sıradan bir taşra teşkilatına kadar her...