Hafta başında Londra’da Chatham House, Al Şark Forum ve Uluslararası Kriz Grubu’nun birlikte düzenlediği Avrupa, komşulukları ve buna bağlı sorunlar üzerine tartışmaların yapıldığı gün boyu süren bir oturum dizisini takip ettim. Üst düzey uzmanların ve yetkililerin katılımı vardı ve bir oturumda da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker konuştu.
Chatham House kuralları artık malum; doğrudan bir konuşmacıya izafe edilerek tırnak içinde bir ifade yazılamıyor. Ancak genel eğilim ve toplantının ruhunu yansıtan değerlendirmeler mümkün ve ben de onu yapacağım.
Öncelikle belirteyim; Şark Forum, çok kısa bir sürede Türkiye’nin en parlak düşünce ve araştırma kurumu olmaya doğru gidiyor. Son derece prestijli bir network kurmayı başardılar ve iyi işlere imza atıyorlar. Bu başarıda, Şark Forum Koordinatörü Galip Dalay’ın becerisi ve gayretinin altını çizelim.
Genel olarak Avrupa konuşuldu ama bir oturumda konu tamamen Türkiye’ydi ve 15 Temmuz dahil son dönemde yaşanan gelişmeler masaya yatırıldı. Avrupa’nın darbe girişimi konusunda başta sergilediği ikircikli ve kararsız tutum eleştirildi. Tahmin edileceği gibi buna karşı HDP’li milletvekillerinin ve bazı gazetecilerin tutuklanması kritik edildi. Bunun yanında idam cezasının geri getirilmesinin tıpkı AB sözcülerinin söylediği gibi, Türkiye/AB ilişkilerinde kırmızı çizgi olduğu bu toplantıda da ifade edildi.
***
Chatham House’da bu konular konuşulurken aynı saatlerde Brüksel’in Türkiye ile müzakerelere devam kararı alması ve Steinmeier ziyareti, Birlik içinde sorumluluk duygusunun varlığına işaret ediyor. Karşılıklı tansiyon hala düşmemiş olsa bile bu, hiç olmazsa mevcut gerilimde olumludur.
Türkiye nasıl demokrasi konusunda eleştiriliyorsa Avrupa da başta Suriye konusu olmak üzere insani ve ahlaki değerler açısından yoğun bir şekilde eleştirildi. Avrupa’nın ideallerden uzaklaştığı ve dahası sağ popülizme savrulduğu söylendi.