Mülteci sorunu artık Avrupa için tarih boyunca referans olacak bir anahtar vak’aya dönüşmüş bulunuyor. Olayın içinde bulunmak ve yaşananlara günbegün tanıklık yapmak bu tarihsel değeri hissettirmiyor olabilir. Ancak, bugün ülkelerin, halkların ve liderlerin tutumu on yıllar sonra da kritik edilecektir. Bir anlamda ülkelerin ve halkların sicil defterleri yeniden tanzim ediliyor. Büyük bir göç, büyük bir insanlık sınavı aynı anda yaşanıyor. 8 milyona varan Suriye, herkesin gözü önünde ölüm kalım mücadelesi veriyor. Savaş başladığı günden beri 12 milyon Suriyeli evlerini terketti ve resmi rakamlara göre bunların 4.5 milyonu komşu ülkelere göç etti. Herkesin bildiği gibi, en çok mülteci kabul eden ülke de 2 milyon 800 bin ile Türkiye oldu. Ülkelerinde kaldıklarında ölüm kaçınılmaz, göç ettiklerinde ise hayatlarını kurtarabiliyorlar ama bu kez de sefalet ve kaybolan hayatlara mahkumiyet kaçınılmaz. Avrupa’ya kaçış manzaraları, boğulmalar, ölümler bu kaçınılmaz sonun dramatik sahneleri olarak insanlık hafızasına kazınıyor.