Kurumların devre dışı bırakıldığı, kamuda yönetim tecrübesinin dışlandığı ve liyakat ve ehliyetin gözardı edildiğini söyleyenler her gün biraz daha haklı çıkıyor. Bu kadar değerli yönetim unsurları sistemin dışına çıkarıldıktan sonra haksız çıkmaları da mümkün değil zaten. Böyle böyle, bazı ünitelerin sahipsiz kaldığı ve sahiplerinin sorgulanamadığı aşamaya gelmiş bulunuyoruz. İşleyen tek mekanizma, problemleri dile getirenlere karşı hakaret, yaftalama ve muazzam bir sosyal medya hücumu… Bakana, müdür, başkan; kimse eksiklerden dolayı suçlanamıyor, suçlamaya kalkanlar ise ağzının payını alıyor.
Oysa kaygılar sebepsiz yere büyümüyor, eleştiriler de muhalefet olsun diye yapılmıyor.
Türkiye’de sanayi tesisleri doğalgaz tedariki yapılamadığı için; yani riskler planlanmadığı ve tedbir alınmadığı için çalışamadı. Üretime ara verildi. Hangi şartlarda oldu bu? Dünyanın pandemi sonrası artan talebine karşı fırsat yakalandığı ve tek umudumuz olan ihracatı artırmak için fırsat doğduğu bir ortamda.
Ardından, Türkiye ayçiçek yağı sorunu ile karşılaştı. Yine planlama olmadığı için. Fiyat artışı ve yağ yokluğu birden yaşandı...
Geriye gidelim. Yaz aylarında...